İzdiham 22

FEJYKKPSTO41201695734_Ce5WUOdWEAAENpd

İzdiham 22 kapağını İzdiham Maarif Takvimi ile açıyor. İzdiham Maarif Takvimi, tarihten edebiyata, şiirden birçok alana kendi dilini oluşturuyor.  Gökhan Özcan’ın Dünden Önceki Yarın adlı yazısıyla İzdiham kapılarını aralıyor. Daha sonra Onur Bayrak’ın “Lügatlere Güncelleme” adıyla özel sözlük çalışması, Ali Ayçil’in “Pedro Paramo” ve Zeliha Yurdaer’in “Edebiyatı Katleden İnstagram Kızları” yazıları ile devam ediyor. İzdiham 22’de şiir sayfaları Ali Emre’nin “Kapıları Aç” ve Bülent Parlak’ın “Güneşin Kurutamadığı” şiirleri ile aralanıyor. İzdiham 22’nin diğer şairleri ise sırasıyla; Cengizhan Genç ve Sema Enci. Kemal Sayar “Soğuk Yakınlık” isimli yazısında toplumun sosyal medya ile ilişkilerini değerlendiriyor. Fatma Şengil Süzer bu sayıda “Arar Bulur muydun Beni, Sahipsiz Mezar Olsaydım” yazısıyla türkülere hastane odasından göz atıyor. Atakan Yavuz‘un denemesi Eski Melek, temiz Türkçe’nin nasıl kullanılacağına dair iyi bir örnek teşkil ediyor. İzdiham’ın 22. sayısında yer alan hikayelerin yazarları ise Güray Süngü, Necip Tosun, Yasin Kara, Dilek Kartal, Cafer Uluç, ve Kaan Murat Yanık.   İzdiham’da her sayı yer alan Edebiyat Atlası bölümünde Rahime Kasım Bosna edebiyatına değiniyor. Ülke sineması bölümünde Zeliha Yurdaer Azerbaycan sinemasını anlatıyor. Ahmet Cora ise Tercüman-ı Ahval üzerine yazdığı bir kritik ile dergide yer alıyor. İbrahim Varelci, Şeyler adlı sayfada “Sizin detoksunuz size, benim detoksum bana” diyor. Onur Korkmaz, Malatyalı Fahri Kayahan’ı anlattığı yazısında dinlediğimiz birçok türkünün sahibini “etek sarı, sen de sarı, gitmen de sarı” diye tanıtıyor. Dergide yer alan diğer biyografileri ise Çağatay Hakan Gürkan  “Mitat Enç Gibi Görebilmek”, Mazlum Mengüç “Bir Filozof Kral: Kant”, Yunus Meşe “Ben Edouard Leve, Her şeyi Gördüm”. Hayatımızı Mahveden Kadınlar sayfasının yazarı Özer Turan ise bu sayıda Genç Agrippina’yı değerlendirdi. Hatice Büşra Benli‘nin çöp toplayarak geçimini temin edenler için yazdığı “Bulduğun Çöp Değil, Onurumuz” adlı denemesini Çağrı Oruk’un “Dedemin Bitmeyen Ömrü” adlı yazısı takip ediyor.  Halil Kurbetoğlu‘nun kaleme aldığı denemede Huzurla Uyuyan Çocukların Ülkesi anlatılıyor. “Sinemada Sürü Psikolojisinin Temelleri” adlı yazısıyla İzdiham’da sinema kritikleri yapan Öner Buçukcuönemli değerlendirmelere imza atıyor. Buçukcu yazısında Türk sinemasında yer alan birbirinden ilginç kavramlara, isimlere ve filmlere yönetmenleri ile parmak basıyor. Abdullah Barış Küçükbabuccu‘nun hayata dair ilginç tespitlerinin yer aldığı sayfa okuyanlara gördüğümüz ama fark etmediğimiz birçok olaya dair nüansları tasvir ediyor. İzdiham’ın bu sayısının halk soruşturmasında Diyarbakır’da yaşayan vatandaşlarımız konuşuyor. Yusuf Güzel’in “Diyarbakırlı olmak nedir?” isimli soruşturması, son zamanlarda ülkemizde yaşanan terörün Diyarbakır’da yaşayanlarca nasıl değerlendirildiğine dair iyi bir kaynak niteliği taşıyor. Her sayı edebiyatımızda yer alan kahramanların psikolojilerini değerlendiren psikolog Seda Nur Bilici 22. sayıda Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nün kahramanı Hayri İrdal’ı bir uzman gözüyle ele alıyor. Sabahattin Ali’nin kızı Prof. Dr. Filiz Ali ile Damla Okay’ın yaptığı  röportajda birbirinden oldukça ilginç anılara yer veriliyor. Prof. Dr. Filiz Ali  “Babam Sabahattin Ali ile Atatürk’ün arasını açmak isteyenler vardı” diyerek tartışmalara yeni bir boyut kazandırıyor. Selman Urluca “Düğünlerde Ben Niçin Ağlıyorum”, Rıfat Eloğlu “Darbın Afakı”, Yağız Gönüler “Her “Nerelisin” Sorusu Biraz Siyasal Okumuştur”, Ferhat Toka “Kuyucaklı Yusuf’a Ne Oldu” yazılarıyla İzdiham’ın 22. sayısında yer buluyor. İzdiham 22’nin arka kapağına ise Cemil Meriç’in ilk kez yayınlanan fotoğrafıyla birlikte “iyilik eden mükafat beklediği an tefecidir” sözü anlam katıyor. Yusuf Albayrak, Sinem Banu, Çağatay Hakan Gürkan çizimleriyle, Mustafa Nalçın ise fotoğraflarıyla İzdiham’ın 22. sayısına renk katıyor.

Dosya Haber

Bir yanıt yazın