Yoksunluk Sendromu

yoksunluksendromu

‘meçhule’

bin yalan olayım
diline dolana dolana..
sıyrılıp tutsak hayallerimden
maviliğinden tutunayım (mı?) sürgün bakışlarına..
mendireği yok akan zamanın
sen yine de zembereğinden fırlayan çıldırmanın
durdurulmaz yanına gülümse..
sıkıldım hiç kimselikten bir kimseye yazmaya,
bir bıçak ucu olsan hani
kaburgalarıma dayana dayana..
hani fakirim fukarayım ya
hani gözlerinin içine bakarak bekliyorum;
ve mecbur gibiyim dudaklarından dökülecek bir aşk sadakasına..
tutmamış yara kabuğunu kaldırır gibi
kanattığıma aldırma sözcükleri,
doğru! alışamadım bir kimsenin yoksunluğuna,
oysa bir kimse herkesleştiğinden beri
herhangi biri gibi hiç kimsedir artık..
(artıktır ve atılmalıdır bir şekilde)
gözlerinin ucuna değebilir miyim sadaka niyetine?

kalabalık bir caddenin sırlanmış akşamıyım! ..
hangi kabuğumu kaldırsam
hangi köşe başına sızsam; oluk oluk ziyan!
ıssız sokakları mesken tutmuş köpekler
kemikleriyle uğraş halindeler,
oyy.. nazarının maviliğine kurbaann!
bir iti azarlar gibi
yalan/la ha yalan/la beni! ..
(yalanıma bir mezar lazım şimdi; dingin ve asude)
kirpiğine gömülebilir miyim er kişi niyetine?


idebiyat
Ali Bülent Şafaklarağartan

One thought on “Yoksunluk Sendromu”

  1. Tutunmak istediğiniz o mavi sürgün bakışlar, nazarina kurban olduğunuz o mavi hiç bildi mi yüreğinizi…bilse muhakkak kirpiklerinde gömülü olmaniza degil gömülü olduğunuz yerden ayaklanmaniz icin gökçen olur gösterirdi gül yüzünü….

Bir yanıt yazın