Söylenmişliğin Tekrârı

özeti gibiydi vârolmanın

baykuşların dünyayı seyredişi

ormanı tanıdım bütün bir ağaçlarıyla

göle gittim bir güzel umman

dolaştım ayaklarımın kısmetince

idrâk edemedim fakat anladım

insan her yere yetişir; biraz gecikince

fezâya baktım müddetlerce

gözümün ufkunca baktım

bütün bunların hepsine baktım

baktım yerli yerinde duruyor allah

sonra ılıman bir rüzgârla aklıma geldi

ılıman ve pasifiksi

tükenmek bilmezken üç demlik zaman

vâdeymiş ancak dolan

şiire düşmüş bir suyla aklıma geldi sonra

aklını yitirmiş bir suyla

duruyor hâlâ

çoktan gitmiş olan

tam ortasından geçmiştik dünyayı

gençtik ve tam ortasından

bir denizi gidermiştik bir bozkırın avucunda

bitkisi dizyak bir yeşilliğe yanılmıştık

sabaha iştahla bakmıştık, sabaha ışıl ışıl

tam ortasından geçmiştik dünyayı

gençtik ve tam ortasından

biz dutluk’tan bir kâinata bakarken

herhangi bir ağaçta birhangi bir kuş rahatlardı

rahatlardı ejderhâların vicdanı

ay benim şu yufka yüreğim

şu katı kalbim ay benim

bana allah’tan başka kimler olası

gidenin kendisiymiş meğer geride kalan

bana allah’tan başka kimler olası

sürüyor hâlâ

çoktan bitmiş olan

pâyidar zaraman

Bir yanıt yazın