Üç Öğlen Arabistan’ında
Üç öğlen Arabistan’ında Timsah yüzlü kulelerde O pırıl pırıl teninin Arabistan’ında O kara kara düşlerin sarığında Çanlarda öten ateş O kapalı yavan gecelerde Kızların dilleri tutuk Suyu ki tatlı Ateş yalıyor aynaları […]
Üç öğlen Arabistan’ında Timsah yüzlü kulelerde O pırıl pırıl teninin Arabistan’ında O kara kara düşlerin sarığında Çanlarda öten ateş O kapalı yavan gecelerde Kızların dilleri tutuk Suyu ki tatlı Ateş yalıyor aynaları […]
İnsan ömrünün uzunluk, kısalık ölçülerine akıl erdiremiyorum. Bilginlere bakıyorum; onlar ölçüyü herkesten daha kısa tutuyorlar. Genç Katon, kendi kendini öldürmesine engel olmak isteyenlere: Ben, hayattan vakitsiz ayrıldı diye ayıplanacak bir yaşta değilim, demiş; bunu […]
Baharın yüzünü gerçekten göstermeye başladığı günlerdeydim. Böyle havalarda, hele ki çok yorucu günlerse bu hengamede soluklanmak için daha doğrusu yaşadığımı hissedebilmek için bir parka gider, parkta bir bank bulup otururum. Bugün de öyle günlerden bir […]
Sonra döndüğüm o boşluğu kalbim bildim Abdurrahman… ____________ İntifasını kaybetmiş kuşların tesellisidir dünya Saçlarından asılmış rüzgâr medeniyetleri… Koşmayan atların varlığı gibi depreşen naz Yaşamaktan ezberlenmiş bir kitap gibi Yazgıdan geçirir Ölmeyi Eylemi Ve Kimsesizliği… […]
Bir zeytin tanesinin on kalori olduğu şurada hangi diyetten bahsediyor çelimsiz balık kırakerler? Bir plankton ölse ne kaybeder balina? Ya bir balina ölse kaç plankton kazanır? Bri balina, ne fark eder hangisi Bir insan ne […]
Feyz Kariha Sordu.. � Bize gizli şiirlerinizden bahseder misiniz biraz � – Nasıl bahsedilir siz hiç bahsettiniz mi acaba? Ayna ayna güzel ayna var mı kezzap döktürecek kadar çaresiz bir yapılanma! – Bahsedecek kimse […]
Öç almayı ya da hayata karşı kendisini korumayı bilen insan bunu nasıl yapar dersiniz? Bu insanlar, öç almayı en büyük amaç haline getirdiklerinde, varlıklarındaki her şeyi yok ederler. Kudurmuş boğaların yaptığı gibi boynuzlarını öne eğer […]
Bir akşamüstüydü. Yine uykuyu abartmıştım, uyandım. Bir süre duvardaki izleri seyrettim. Kaç ömür yaşamıştı bu duvarlar, nelere tanık olmuşlardı? Oysa üzerlerindeki derin izler kaç kez alçıyla sıvanıp, boyayla kapanmıştı? Bu tefekkür esnasında aklıma “Yine,arayacağım” denilip […]
Kendini yaralayan bir şifacı gibi bakıyoruz acılara Abdurrahman… Ülke yerinde dursa da yer minderlerinin hep birden kalkıştığı horst eylemi, göğüs kafesimizde yurtsuz kalmayı bize kanıksattırdı… Yaşlanmak gibi mahcubiyetlerimiz var bizim. Bir dağın eteğinde ılıman bir […]
Özlemek ülkesinden öldüğün yere bakalım Abdurrahman… Gariplik mertebesinde içli bir şarkı Kavradıkça kavradı zamanı akışından… Cebir’inde sızlayan bir sayı gibi Ne yana dönsem Katkı sağlıyordu özlemenin inşasına Yolların geçip giderliği Ne desek, zarfına boş […]