Mevsim Ninnileri
“ah, kimselerin vakti yok durup ince şeyleri anlamaya.” “insanlar, motor sesleri, sis, akıp giden su.. ah ne yapsam ne yapsam her yerde bir hüzün tortusu.” … her yerde sarı çizgiler yüzlerde belli belirsiz […]
“ah, kimselerin vakti yok durup ince şeyleri anlamaya.” “insanlar, motor sesleri, sis, akıp giden su.. ah ne yapsam ne yapsam her yerde bir hüzün tortusu.” … her yerde sarı çizgiler yüzlerde belli belirsiz […]
Düşüncemin Malazgirt ovasında Kalp sancıları çekerken ben, Ne sen Alparslan oluyorsun Ne ben Diyojen. Malazgirt’i geride bırakıp El ele giriyoruz Erzurum’a… Tüm yirmi altı Ağustoslar Bayramdır artık Türk’e, Ermeni’ye, Rum’a. ⓘⓓⓔⓑⓘⓨⓐⓣ […]
Kenti seviyorum Medeniyeti seviyorum İnsan elini Yontulmuş Üst üstüste konulmuş iki taşı Elbette köprüleri İyi ki köprüleri , herhalde köprüleri… Saat kulelerini, çan kulelerini Trafoları Su kuyularını Arkları … Yıkık kaleleri, minareleri Şerefeden bakma tutkusunu […]
İskender Kebap’tan Divan Edebiyatı Dersleri 2 Su Kasidesi’nden Çok Çağrışımlı Bir Beyit Üzerine Efkar-ı Umumiyem Pek Kıymetlilerim, 16. yüzyıl Türk edebiyatının ve tüm zamanların hiç kuşkusuz en büyük şairlerinden Fuzuli’nin Su Kasidesi’ni […]
RASTGİDE LÖRA Bir tefekkür vakti mutlu olurdum Gökkuşağından habersizce kopardığım düşlerimin renginde. Bir de seninle Löra… Ben olsaydım Çıplak ayaklarla gezinirdim gözlerinde. Ve de nefessiz kalırdım. Eminim ! Tanrı da nefessiz kalmıştır bugün! Ne senelerce […]
Meçhul ömrüm nihayete ererse Kara güne beyaz giydir, beni hatırla. Ağaçların yaprağını dökerse Karaçalı çiçek açar, beni hatırla. * Uzun saçlar dalgalanır uzakta Yar kokusu zehir olmuş başakta Şu dağları Leyla diye aşak da Doruklarda […]
değerler aşmaklar çivi niçin siyah beyaz elbette siyah beyaz cennet kimi cehennem kimi ⓘⓓⓔⓑⓘⓨⓐⓣ Zehra Başaran
Dünyaya geleli pek fazla zaman olmamıştı. Ana kucağında yabancılık çekmiyordum. Karnımı orada doyuruyordum. Popişimi (annem öyle diyordu) annemin kucağında kirletiyordum. Babam bebek bezlerini eve getirirken gururla: -Cebimize ediyorsun be oğlum, diyordu. Sonra beni […]
4. Bir vardı,bir yoktu her şey. Gökyüzü meselâ. Bugün vardı; yarın da var. Tâ ki olmayacağı o son güne kadar. Ama insan,daha kısa. Şemsettin B.,hayatı hakkındaki en acayip şeyi öğrendiği,o aşırı sıcak temmuz günü,bir […]
Ekime ve nisana İnsan soluyan tüm fıtrata Yaprak yaprak dökülmüş olmanın sarsılmaz erginliğiyle Hesapsız savruluyorduk Seviyorduk hiç acımadan ve aç kalmadan Mecnundan çöl çalıyorduk Kafka’dan ruh Ruhu vardı acının, karanlık ve kedi Yara alıyordu kendi […]