Zamanı bereketlendirmek niyetiyle maviye yol alıyoruz. Trilye’nin yorgun sokaklarında, sessizliği adımlarımız bozuyor. Virane bir cami karşılıyor bizi. Eski Rum kilisesinden bozma caminin kapısını bulmak neredeyse imkansız. Birkaç tur sonucu kapı kendini gösteriyor. Bir kadın namaz kılmak istiyor ama abdest almasının mümkün olmadığını görüyoruz, ne garip!
Sonra, denizden uzaklaştıkça, kendini saklayan sokak aralarında keşif başlıyor. Sokaklarda Rumlardan kalma tarihi binalar kendi kaderine terk edilmiş mahzun mahzun bakıyor yüzümüze. Ve ufak bir latife dolaşıyor aramızda, hangi siyasetçiyi gaza getirip buraya yöneltsek acaba! Sonra gözlerimiz evinin önünde kalabalığın gürültüsünden arıtılmış birkaç çift göze ilişiyor . Selam veriyor, arayışımızı dile getiriyoruz hanım teyzelere. Teyzeler sanki bu anı bekliyor gibi hazırlıklılar. Öyle böyle derken evleri mescit, muhabbetleri dualaşıyor, çöküyoruz olduğumuz yere.
Naciye teyze, çizgi çizgi yüzünde bize geçmişini gösteriyor:
-Ah yavrum ah, diyor. İçim acıyor, uyuyamıyorum, sığamıyorum içime… Eşimi, bir kızımı kaybettim, bir oğlum var hasta, adı Önder. Önder’in annesiyim diyince, yaa sen Önder’in annesi misin? derlerdi. Önder’im başkaydı, şimdi hasta, evde. Gelin bir yerlere gidince oğlumun başında kalıyorum, dayanamıyorum, sokaklara atasım geliyor kendimi, nefes alamıyorum. Geceleri namaz kılıyorum, dua ediyorum, bağıra bağıra ağlıyorum! Ferahlayamıyorum yavrum.
Ah diyorum ah! Derdin derdime benzemez, acın acımın aynısı, oğul ağrısı.
Ne iyi geliyor muhabbet Naciye Teyzeye, ne iyi gelir yarası insanın bir diğerine. Kolonya, lokum tutuyor gelini, Naciye Teyze sorup soruşturuyor bizden bizi, derken Emine, Peteğim, Şevvalim hoş bir havayla doğruluyoruz yerimizden, gitmek gerek, kaldığımız yerden.
İnsanoğlu nerede kimin rızkına ortak olacak, kimin gönlüne değecek, kimin sesine ses ekleyecek hiç belli değil, belli olan Rabbim iyileri iyilere bildirir.
Soluğumuzda mavi yol, göğsümüzde şenlik, dönüyoruz. Başka bir virajda, başka bir güzele selam üzere…
15.06.2015 – Trilye / Bursa
idebiyat
Devrim Tülay