Senin Gövdenden Başka Yurt Yok Yaşamaya (1)

10968315_1044775638871569_9057612520473018860_nNasıl da aktı bir çağ kucağımda
gece seansları, tütünsüz tiryakilik
nasıl da yüzünde bir coğrafya 
taşkın sellerle dipdiri
farsça bir name delerken karanlığın sesini
saatin geçkin gençliği
ah! ne muazzam bir akışla aktı
kucağımda bir arsız
seni yaşamaya yurt bildiği…

 

sığınmaya çalışırken dünya
nur topu gibi bebeklerin avuçlarına
sen yüzünü benden esirgeme
her şeyin parçaladığı yüzümden, kendini esirgeme
beyaz sezonların filmi bu sevmek
taze bahçelerin işvesi bir mezar
yeni doğmuş bebek sakinliğinde
temiz bir uykuya yataklık yapabilirsin
en nihayetinde senin de kolların topraktan sevgilim
göğsünü yaslanmalarımdan esirgeme…

 

nerede bir ‘ancak’ görsem
önüme uçurum sunulur zannederim
yüzük parmağımda garip bir sızı
çıksın diye bu leke
bir kitaba mahmuzladım hayatımı
insanın acısı bitmiyor sevgilim
insan her seferinde haddini aşıyor
aşıyor kalbinin ahlakını bir parça köz uğruna
oysa gövdenden başka yurt yok yaşamaya
boynundan başka nefes yok
durup bir kaderi açınsamaya…

 

esirgemedin geldin hayat telaşlandı
telaşlandı heyecanlanmak
acıdan bir saray inşasını hayra yordu
nasıl da aktı yuvasında çağlamak
ey ezberin sillesinde kendini yeniden yazan
bir Meryem gibi yılgın tabiatlardan
gövdeni gövdeme yurt sayarak
hilkatim aşkını Allah’a sundu…

___________________

bir bilinmezliğe tarih olmaya kalktı Ağustos

2015

 

idebiyat
Feyz Kariha

Bir yanıt yazın