Elimi indirince kaldırmaya gücümün olmadığını anladım
Bu çıldırmaların önü alınamaz bereketi
Aklımın kıyısında bu serçelerin su içmekliği
Bu dayanılmaz açlık
Babamın şefkati bir deniz olduğundan beri boğulmak istiyorum
Bir bereketin ömre yansımaklığı huzur denen emare
Ömür yılgınlığıma yansıyan bunca huzur ile mutluyum sanmayacağım hayır!
Yanılsamalar ile hayatına rahatlamayı sunmak bulantı ulan
Olgunlaşmak diyorsunuz içimiz geçti olgunlaşa olgunlaşa
Uluyor, kokuyoruz..
Buram buram iğreti
Hayır atlar sineye çekmedi hiçbir şeyi!
Atlar sarhoş!
Atlar sarhoş ve insanlar dizgin sanıyor kendini…
Ben uyanın dedikçe uyandık mı sandınız?
Bu delirmek, bu ekmek, bu aşk, bu açlık
Allar beyazlar sunuyor bana..
Acılarımdan vatan mı doğuyor yoksa?
Ayakta duramayışım bir dans değil baylar!
Hayatın cilvesi ölümcüllüğe dair
Bu yolların fena halde kuraklığı
Bu yolların gönlüme gitmeyi vaat etmekliği
Lan bu dolandırıcılık
Bu dolandırıcılık
Tepeler dağ yurduna, dansözler şair yurduna konulmuşken
Ben mutsuzluğun kaçıncı huzurunu bahşedeyim ciğerime
Ya Delhi!
Bilmem kaçıncı louis’in umutkârlığını sunmayın önüme
Açım
Ve benliğimden başka azığım kalmadı
Ah yeşil ışık!
Tarafından mahvedildiğimiz modern yaşam
Ondan kopamadık!
Bundan rahatsızım diyen binlerce insan onu suluyor
Bu zıtlık beni acıktırıyor
Rahatsız olan çıksın diyorum
Kimse çıkmıyor bu modern köyden
O zaman susun diyorum
Herkesler beni susuyor
Hayır hayır!
Neyden nefret ediyorsanız onu susun efendim!
Ancak o zaman kazanırsınız..
Hala bunca acıyla ağlamam bekleniyor
Beklenen gelmez efendim
Bu benim kalbimi insan sanmaklığım
Uçuğuma merhem değil hiçbir medeniyet
Siz hala insan sanın kalp kırığını hastalık saymayanları
Benim bu acılarımı, bu uçuğumu insan saymaklığım
İflahı yok
Öldürün beni bir ananın gül kokan rahminde
İnsan sorunları ölümcülken savaştan
Şanslısınız ey askerler onurunuz korundu
Şöyle düşüp bayılsam Arakan’a doğru
En azından suçlanacak yedi kıta olurdu
İnsanlık kalmadı bilesiniz baylar
Çünkü bak bu küllükten insan doğuyor artık
Hala büyük şehirlerden korkulacağını sanınız
Ben kendimden korkmaktan daha yürüyemiyorum
Beni mabet sanıp ah beni mabet sanıp
Ya elime 3 kuruş veriyorsunuz ya dünyayı
İkisinin aynı şey olduğunu anlatamadan gebereceğim
Ölemiyorum dahi
Ah ölmek ilmini bilemiyorum
Olsa olsa gebereceğim ulu orta
Ölmek nasip olmuyor insancıklara
Gebereceğiz
Deli dolu
Gebereceğiz akın akın
Zehra Zeynep KAPLAN