Parasetamol
Bir şeylerin ağrısı bu, çoğaldıkça çoğalan. Şifa talep eden gözlerle, yine kendi gözlerini arayan. Kâh ateşe düşmüş kuş gibi, kâh ateş gibi. İhtiyarlamak gibi çocukken. Bir gençliği yeni baştan yaşamak ister gibi. Ağrıdıkça ağrıyan. […]
Bir şeylerin ağrısı bu, çoğaldıkça çoğalan. Şifa talep eden gözlerle, yine kendi gözlerini arayan. Kâh ateşe düşmüş kuş gibi, kâh ateş gibi. İhtiyarlamak gibi çocukken. Bir gençliği yeni baştan yaşamak ister gibi. Ağrıdıkça ağrıyan. […]
Ben bazen, n’apacağımı hiç bilmiyorum. Her şey çok düzgün gitse bile, bir yerde muhakkak sekteye uğruyor. Eskiden olsaydı, bunu hep olumsuz düşünmeme sebep olan anksiyeteme bağlardım. Ama şimdi öyle değil, gerçekten değil. Çaldığım kapılar, birer birer […]
Kafamdaki tiyatro oyununa bir türlü başlayamamıştım. Günlerdir saatlerce bilgisayarın başında oturmuştum. Fakat ilk cümleyi bir türlü tamamlayamıyordum. Çaresiz, bir konuşma oluşturup oyunu ilerletemiyordum. Oyun, dedenin sahneye gelmesi ile perde açacaktı. Fakat seyirci ile merhabalaşacak giriş […]
Seninle beraber daha çok yerlere bakacağız nişanlım, yıldızlara, dost yüzlerine, Memedimizin gözlerine, güzel günlere, beraber yan yana bakacağız…Önümüzde dinç, kuvvetli, dolgun ve manalı bir hayat var daha. Gönlün kocalmasın nişanlım. Bak ben topal bacaklı, ihtiyar […]
O uzak yere Yaprağın kekre bir şiirde solduğu Gölgesinde bir çift küçücük ayak Yağmur sesinin kale duvarına vurduğu Şimdi oraya gitmekten Oradan dönmekten Orada olmaktan Sayıklamaktan orayı Bu ve benzeri şeyler hariç Bir cümle […]
– bedeli neyse ödeyeceğiz kalbinin biz dedim ,ürktüm,zira bu çok tehlikeli bir cümle kıta sahanlığında. öfkemden sadır olmuş boran husûmetle celalimden mürekkep deniz cemalimden teşne toprak, ya ölmen kime ya senin iç çekişlerin hangi nazenin […]
Nerede bir bekleyiş varsa Öfke ve aşk ile Bir imparatorluk yıkılıyor orada. Peki ya, Biz hangi ritmindeydik bu bekleyişin? Çoğunluğun seçtiği bir kurşun İktidar olmuştu da kaburgamızda, Fazla gocunmamıştık. Fakat dünya kahrolmuştu akan isyanımıza. Vinçlerle […]
Babasının tabutunu az sonra yemek masasında görecek Adamın yüzüne bak Akşam orada birkaç mushaf Çokça oyuncak olacak Şimdilik her şey kederli muğlak Babasının yüzüne bakmak için sandalyeye çıkan kadının gerilen saç telleri Tam onatlı […]
acının bel kemiği şiirin krallık kurduğu yerdir. acı senin evrenselliğindir ah acı! evrenin yüreğimi parsel parsel kiraladığı yokluk arsalarıdır. sen yoksun, biliyorum. ama acı olan bu değil sonuçta öldürmüyor yokluğun acı olan benim! benliğim! karanlığın […]
Merhaba Çocukluğum, N’apıyorsun, iyisindir umarım? Beni sorma, ben çok yoruluyorum bu günlerde. “Hayrola abi, beni neden anımsadın şimdi durduk durmadık yere?” diye soruyorsundur. “Sinirlendirme oğlum şimdi adamı, ne var yani insan küçüklüğünü hatırlayamaz mı?” diyeceğim. […]