Gülsarı’ya bir-a) azalıp bir bedende aşk içre sırça saraylardan kıl çadırlardan stepten bozkırdan habersizce yaşamak gibi ve içimize korkusuzca ölümler saçan ortak yaşam alanlarımız gibi doğum sancılarımız olsun gülsarı garipleşmeyelim lütfen korkuyorum ölümden. bir-b) herhangi […]
Ana, mor salkımlı evimizin küçük sobasının üzerine yine elma kabukları koysam, bacamıza elma kuşları gelir belki. Belki de bir tüy düşer kuşların kanatları arasından bahçemizin tam ortasına… Hoparlörlerden Kuran’ı Kerim okuyan müezzinin sesi yükseliyordu.Bugün […]
Beynimde isyan sancısı Sanırsın Tarık bin Ziyadım Kulaklarımda tiz bir nikotin sesi Göz kapaklarıma ateşler çekilmiş Yaşamak istiyorum Ölümle kol kola yaşamak Siyahlar içinde kavrulmuş bir güneş gibi hissediyorum Yıldızlar dökülüyor çocukların üzerlerine Ve […]
hislerime tercüman olmaya kalkma eline yüzüne bulaşırım idebiyat Ömer Faruk ÜNALAN
Gecenin umursamazlığında durmuşum Hasretime konan kelebek Rüyalarımdaki büyülü malikâne Kefenin cebi yok derler Doğru mudur bilmem Nadir bildiğim Üşüyeceğim Duvarları aşamayacağım artık Hayat intihar ederken gözlerimin önünde Şaşkın tebessümlü bir roman Kanattı bileklerimi Uçurumumda çığlıklar […]
Bir sağanak ertesine rastlasın Bana gelişin, Silinmişken tüm izleri geçmişin… Yılgın bir mülteci gibi düş kollarıma Utanma, Varsın eksik olsun hikâyen Pencerem açık yalanlara Gün seninle aysın Konuş! Hiç susma… Öyle bir gecede gel ki, […]
Gecede gök rengi yok yok kırmızının vuruculuğundan başka bir patlama şırıltılı ay yatağında … ah tenime en çok yakışan sızı kalbinin parabellumunda kiminin beyninden geçmiyor bile geçmek ağıtlardan bir nezle olup namzetmek mermisinden kuşlar […]
gece pimi çekilmiş tabure gibi kafama kafama inerken sıradan geliyor şimdi yarin sıra dışı dudakları idebiyat Ömer Faruk ÜNALAN
Zoraki bir gökdelenin Uyumsuzluk sorunlarına maruz kalan Monoton şehirler gibi feci Ne menem afetler atlatmış Ve buna rağmen Entarisinde çadırların yükseldiği Küçük bir vatandır kadınlarımız. Tüm nazariyelere eyvallah çeken kabzalarıyla Topyekun Sina’ya, Farabi’ye mahkumdurlar. […]
. Evveli ve ahiriyle bağrımıza bastığımız bir yığın şehirdir Göğsümüzü kuşatan tüm yaşam alanları Ölümlerden ölüm beğenen Türk filmlerine nazır Kerhen gülüyoruz Asya Kıtası’nın bol baharatlı iklimine Henüz yası bitmemişken tükenen tuz ve biber […]
