BAHARDA YİNE GELİRİZ

d3lEBX

Baharın yüzünü gerçekten göstermeye başladığı günlerdeydim. Böyle havalarda, hele ki çok yorucu günlerse bu hengamede soluklanmak için daha doğrusu yaşadığımı hissedebilmek için bir parka gider, parkta bir bank bulup otururum. Bugün de öyle günlerden bir gündü. Yan bankta üç tane tonton amca vardı. Önce söylediklerine kulak misafiri oldum, ama onlara baktığımı fark etmişlerdi. Hemen çağırdılar beni. “Nerelisin, n’apıyorsun” gibi klasik soruların akabinde muhabbet muhabbeti açmıştı. Ortada oturan Muzaffer amca, romatizmasından şikayet etti. “Neyse ki havalar ısındı” dedi.  “Bahar” dedi. “Seneye Bahar’ı görebilecek miyiz?” diye ortaya soru gibi soru bıraktı. En soldaki Ali amca birkaç öksürükten sonra cebindeki sigarayı çıkardı ve yaktı. En sağdaki Yavuz Amca ise, kemerine zincirle bağlı saatini çıkardı, baktı. Halbuki tam karşısında kocaman bir saat vardı. İnsan yaşlandıkça, büyük resmi göremiyor galiba. Büyük beklentilerden ziyade, makul istekler istiyor. Muzaffer amca saatini kavramıştı eliyle, o an sanki zamanı durdurmanın bir yolunu arar gibiydi. Ama zaman akıştaydı, akıyordu işte.

Muzaffer Amca o tatlı şivesiyle “Sen akıllı bir çocuğa benziyorsun, kafan basıyor bir şeylere biz geleceği göremeyeceğiz amma sen göreceksin. Buraları da güzelleştir olur mu?” dedi. “Olur, Muzaffer Amca. Sen hiç üzülme tamam mı?” dedim. “Tamam” dedi. Müsade istedim bırakmadılar, “Nereye gideceksin, saat daha erken bir çayımızı iç öyle git” dediler. Hiç gitmek istemiyorum, ama gitmem lazım, ders çalışacağım” dedim. “Gençliğinin baharındasın. Ders her zaman çalışılır ama hayat asla bir daha gelmez” dedi Ali amca. “Haklısın Ali amca” diyebildim. Onların kalbini kırmak istemedim, “Bir şarkılık vaktim var. İsterseniz açayım, dinleyelim. Sonra da izninizle kalkayım.” dedim. “Olur” dediler.  Bu duruma en uygun şarkı Münir Nurettin Selçuk’un Gezerken Yağmurda Rüzgarda” şarkısıydı. Kuşaklar arası köprü vazifesi görebilirdi belki aramızda. Onların romatizması vardı, gelemeyebilirdi ama ben onlara gidebilirdim. Ali Amca’yla ezberden söylemeye başladık şarkıyı.

Varsın kovalasın gece gündüzü, bahar içimdedir düşünmem güzü. Bana gülmezse de hayatın yüzü, ben ona gülerek bakar giderim.” kısmında hatta biraz abartıp yüksek sesle söylemiştik, çevremize pek aldırmadan, o anın tadını çıkararak, doya doya…

Şarkı bitti, şarkı bitince bilinmez bir hüzün çöker başlayan ve biten şeyleri hatırlamak gibi. Bir ay sonrası için aynı yerde, aynı saatte buluşmak ve yine Münir Nurettin Selçuk dinlemek için söz verip banktan kalktım. Biraz uzaklaşıp, onlara fark ettirmeden fotoğraflarını çektim. Onlar sohbete devam ediyorlardı, tatlı tatlı, baharı kucaklar gibi…

 

FUAT CAN GEVRİ

sade-arka-plan-siyah-1

Bir yanıt yazın