Kavurucu bir Ağustos
Tenimde kızgın güneş damlaları ve turuncu bir özlem
Lavlar gözbebeklerimden yanaklarıma doğru süzülmekte
Pembe rujlu bir kadın, yanında minik bir bebek
Sahil sessiz, kumlar kımıldanırken
Köşe bucak kaçıyorum sensizliğimden
Sigaralar artık yanmıyor
Müzikler öksüz birer notaya dönüştü
Ve artık bulutlar gri, kibrit çöpleri tırnak uçlarımda
Saçlarını kesen kadınlar intiharlar atlatıyor
Mektuplarına bakarken anımsıyorum
Kızıl saç uçlarında rüyalarımı yakmıştım
Değerlerin ve hatta aşkların bile postmodern olduğu bir çağda
Ne kadar ayakta kalabilir ki ayrılmışlıklar
Sıcak avuç içlerinde dirilen, tohumu atılan geçmişler
Atinin gölgesinde yeşeren görüntüler ve
İhtiyarlaşmış doğum günü hediyeleri
Gölgen bile yok şimdi
Dört duvarın arasında, sesinin yankısına hapsolmuşum
Ve tek ziyaretçim yırtık pırtık anılarımız
Gömleğim kirlendi, üstüm başım dağınık
İzmaritler kuşattı manzaramı
Gözlerimdeki kırışıklıklar adım seslerinin eseri
Avun tablonla
Artık öldüm…
Aklın bende kalmasın!
idebiyat
Yasin Taçar