Ve Gül’den Göçümüzün Bezirgan Notlarıdır

 

7271890_mother-nature

yoksa bana mı öyle geldi
yoksa sana mı ikindi, anneme migren…
yoksa zaman bir gel-git mi aramızda
tahta silahım, naylon tankım ve uçağım mı yoksa
göğsümü savaş alanına çeviren…
“bak reis” dedi yorgun sandal tekmil ikaz da
“dünyaya tüküreceksen, sakal bırakmalısın”

nedir bu karartı, bu toz bulutu
bizi alelade söylenmiş bir söz gibi boşluğa savuran nedir?
sis dahi anlamını yitirmek üzereyken bu hatıra ormanında
çiğneyip çiğneyip tükürdüğümüz dünyada;
çocukluğumuzu yiyen sincaplara
ve hayallerimizi uzak bir mavide hapseden çelimsiz kaptanlara
dahi, yumuşak başlı türküler yakmalısın…

bu kitabe, taşlara kazınan bu yangın
dağlara sığınmanın ağustos çevirisi
ve gül’den göçümüzün bezirgan notlarıdır…
tahtadan ve naylondan neyim varsa şimdi yakıyorum
şahit olun sapanımı da annem kırıyor yılgın


ışığa ilenen sözler asarak boyunlarına
ve bir mendilin uçması gibi konarak barışa
her tabut bir marangoz çakmalıdır…

Bir yanıt yazın