kelimeleri ellerime çağırdım
bunlar gelmeyenlerin isyan sesleri
açıl ki üzerimize gök başka göz başka
başka başka şeylere razı değil
gönül aşka acıklı bir kabza
bir bu eksikti
seslenmek sana
uzanamazken bir sancağın tuğuna
dilimiz kanın unutmuşken pasını
adımız yanlış bir yerlerde ve üstelik yapayalnız
bir gülün kızarmasını bekler gibi
bakarak göklere
bu gelen bulut mudur
bahtı kara maderimiz mi
içimizde tozu dumana katmış bir cenk meydanının
zeytin ağaçlarına çıplak ayak koşan sesi
ölürken sevdiğinin nesini düşünür insan
hiç ölmemişim
sanki hiç sevmemişim gibi
açılaşan ağzımda eğri büğrü kelimeler
bunlar isyanıdır gelmeyenlerin
dolanan kuyrukları birbirine tilkilerin
günbatımına doğru viskisini yudumlayan adamların
terekesidir ortadoğuda ölen çocuklar
ayık değiliz
affetme bizi
içimizde ne yapsak kıvamsız bir balçık
ne adem’e ne havva’ya
ne cennet ne elma
hatta kandırılsak şeytan tarafından
tımarsız çır’çıplak
sıratın gergin bir yay gibi atacağı adamlar olarak
bizi deli taylar ne yapa
elim yüzüm kıpkırmızı
kınama bu serkeşliği
süreyim siyahımı siyahına
idebiyat
Deniz Zehra