– Araba mı çaldın lan yine?
+ Hı hı..
– İyi bok yedin.
+ Soğuktu..
Soğuk olan hava değil mahsun. insanlar soğuk, hayat çok soğuk. Keşke bu kadar soğuk olmasaydı da dünya, sen de bu kadar üşümeseydin. Çok değil, bir iki aya kadar da kış biter zaten. İdare et. üşümezsin..
— Senin yatacak yerin yok mu?
— Hem var, hem yok. Arkadaşlarda kalıyorum.
— Ben de. Ama arkadaşlar iyidir.
– Şu Mahzunu hapishaneye attıralım, bir sene yesin içsin.
– Olmaz, hiçbir hapishane almıyor. Geçen sefer yattığı hapishaneyi soymuş.
– Hassiktir.
– Avarel var ya bebekten, görsen tanırsın, hep cüce bir çocukla gezer. İnce bıyıklı, kocaman bir burnu var..
– Heee kekeme!..
– Pepe evet.
– Ne olmuş Avarel’e?
– Şundan içmiş, kendini boş bir defter zannetmiş, kafa defter vücud insan!
– Çizgili mi, çizgisiz mi ?
Ben düşündüm de, Sarı’nın mezarına gitsek, birlikte. Yani hep beraber. Şarap da aldım. iyi olur diye düşündüm.
Mahsun’un dosyası. Sana bir şey söyleyeyim mi: Ben dayak atmaktan sıkıldım o yemekten sıkılmadı. Ben hapse tıkmaktan sıkıldım, o hapiste yatmaktan sıkılmadı. Gardiyanlar sıkıldı. Savcılar sıkıldı. Hakimler sıkıldı. Memleket sıkıldı. Bu hayta sıkılmadı! Memurlar sıkıldı. Amirler sıkıldı. Bekçiler sıkıldı. Psikologlar… Psikologlar bile sıkıldı. İşte! Deli raporu işte normaldir raporu! Evet, doktorlar sıkıldı. Hastaneler sıkıldı. Bir o sıkılmadı.
Çıkma ekmek var mı?