özeti gibiydi vârolmanın
baykuşların dünyayı seyredişi
…
ormanı tanıdım bütün bir ağaçlarıyla
göle gittim bir güzel umman
dolaştım ayaklarımın kısmetince
idrâk edemedim fakat anladım
insan her yere yetişir; biraz gecikince
fezâya baktım müddetlerce
gözümün ufkunca baktım
bütün bunların hepsine baktım
baktım yerli yerinde duruyor allah
sonra ılıman bir rüzgârla aklıma geldi
ılıman ve pasifiksi
tükenmek bilmezken üç demlik zaman
vâdeymiş ancak dolan
şiire düşmüş bir suyla aklıma geldi sonra
aklını yitirmiş bir suyla
duruyor hâlâ
çoktan gitmiş olan
…
tam ortasından geçmiştik dünyayı
gençtik ve tam ortasından
bir denizi gidermiştik bir bozkırın avucunda
bitkisi dizyak bir yeşilliğe yanılmıştık
sabaha iştahla bakmıştık, sabaha ışıl ışıl
tam ortasından geçmiştik dünyayı
gençtik ve tam ortasından
biz dutluk’tan bir kâinata bakarken
herhangi bir ağaçta birhangi bir kuş rahatlardı
rahatlardı ejderhâların vicdanı
ay benim şu yufka yüreğim
şu katı kalbim ay benim
bana allah’tan başka kimler olası
gidenin kendisiymiş meğer geride kalan
bana allah’tan başka kimler olası
sürüyor hâlâ
çoktan bitmiş olan
…
pâyidar zaraman