Öldürecek misin beni Muallâ
Haydi kır o zaman kalemimi gücün yeterse
Şiir bitsin, yerine ötenazi gelsin
Ekmek ucuzlar belki, piyaz bollaşır
Marlo Morgan uykuya dalar Sidney’de
Madiba’nın beyaz ruhu sırtımı kaşır
Aytmatov da ölür ardımdan
Beni öldürürsen erken gider zemheri
Bulutlar esmerlikten utanır
Ah Muallâ, hücremin siyah çeperi
Katil olmak istiyorsan Muallâ
Önce iyi bir cinayet aleti edinmelisin
Tırnak makasıyla olmaz o iş
İğne ile, eh, kalbimi tutturursan
Yirmi iki yıldır tutturamadığın kalbimi
Bu gece tutturacak mısın
İtiraf et Muallâ, beni essahtan vuracak mısın
Ya seni kim vuracak ben ölürsem
Neden sonunu düşünmüyorsun
Ah Muallâ, seni şaşkın sersem
Ben ölürsem Muallâ
İnan ki cesedin sahipsizlikten çürür
Samanpazarı’ndan Numune’ye doğru seğirtirsin
Adın Ankara’ya yapışır kalır
En iyisi bırak, kanıma başkası girsin
O zaman İstanbul bile seni alır
Seni Galata kulesinde sallandırmadan ölmemeliyim
Haliç’te suya gömmeden ya da
Biliyorum az biraz deliyim
Ah Muallâ, aklı olan yaşar mı dünyada
İntikam mı diyorsun illâ Muallâ
En ölü halinle bile inatçısın vesselam
Harc-ı âlem bir laftır ama severim
Soğuk yenen bir yemektir intikam
Soğuk yenen bir sürü şey var oysa, onları denesen
Su samuru sütü içsen mesela, badem yesen
Hem sen yazın bile soğuk su içemezdin ne oldu
Vallahi ölümden korktuğumdan değil
Küme kuramını bozacaksın durduk yere
Ah Muallâ, affettim, hadi saygıyla eğil
Seni affetmek var ya Muallâ
Kılı tereyağına sokmak gibidir
Ama ben bütün maharetimi miyopimle toplayıp
Nice bir talimden sonra başardım bunu
Bağışlandın, ikinci bir emre kadar
Maceranı okuyadur mezarında, rahat ol
İlk fırsatta şifreleri göndereceğim
Bütün merakın hâk ile yeksân olacak
Ben de bir gün yanına geleceğim elbet, bekle
Ah Muallâ, selam olsun tüm ölülere kucak kucak