Yaklaş sinsi ve haris eylülüm darağacım
Me’yus seyircileri infazımla sevindir
Kentin sürgünüm oldu hatıratın umacım
Mahpesim ilk nazarın haclegâhım evindir
En yumuşak karında şikeste gönül okum
Mumdan hikayelerin içinde artık yokum
İşte yırtık kanatlar işte birkaç avuç kum
Bu enkaz benim değil içimdeki devindir
Dev ki fezaya sığmaz gözbebeğinde saklı
Dev ki içimde özgür hafızanda yasaklı
Bu noktada kainat tahayyül eden aklı
Dumura düçar eden çıldırtan alevindir
Şehirde tez silinir devlerin ayak izi
Linç edilmek bermurad eder belki acizi
Ruhsuz kalabalığa anlat hikayemizi
Bu kıyl u kal bu tören senin son peşrevindir
İnfaz kirlenmiş gönlü çamurla yumak gibi
Kelle düştü düşecek siyah bir yumak gibi
Böyle bedelsiz ölüm sanki uyumak gibi
Haydi kır kalemini infaz ki görevindir.
Ali TAVŞANCIOĞLU