beni kabrime geri götür
ve bırakma bu sefer ellerimi,kıtalar arasında körebe oynayan ebeler olurduk
gören gözler doğurtur
…
okyanuslara balık sırtı rötuşlar yapar sonra beğenmezdik,
bir mala vurur düzlerdin, bir mala vurur gizlergökkuşağına tırmanarak giysilerini batırırdın, en susuz, en tursilsiz zamanlarda
atarabacıda gelmez ha gelmez,
büyürdün evrenin küçülüşüne misilleme
illüzyomdu bence tüm gördüğüm
büyüydün
aşığınım, adamınım
sızlardın
yokluğunda bile tüm bağışıklığımı zapteden hazlardın
köleler efendilerini kırbaçlar, cariyeler giderlerden kısardı
sen limitsiz harcardın
beni
ak göğsü buruşmuş bir şeytan izliyor fikrimi
ademi
en ince telinden yağlı bir urgan ördüm saçlarının
her geçirişimde boynuma
bacaklarının arasını selpakla silip umursamadan
(bu bir kağıt mendil reklamı değildir)
vebali
azrail seke seke gelir ve alırdı
zeval olurdu
biliyorum onmazdım
…
idebiyat
Bekir OFLAZ