ÇOCUKLUĞA ÖVGÜ, BÜYÜMEYE YERGİ

1180383146z1

Merhaba Çocukluğum,

N’apıyorsun, iyisindir umarım? Beni sorma, ben çok yoruluyorum bu günlerde. “Hayrola abi, beni neden anımsadın şimdi durduk durmadık yere?” diye soruyorsundur. “Sinirlendirme oğlum şimdi adamı, ne var yani insan küçüklüğünü hatırlayamaz mı?” diyeceğim. Bir taraftan da kafana bir şaplak atacağım, şakadan tabii. Anlatacağım şimdi birer birer hepsini.

Grup Vitamin dinliyordum canımcım. Eski günleri şöyle bir yâd edeyim dedim. Bu arada, senin gibi kasetten falan da dinlemiyorum oğlum! Burada teknoloji ilerledi, bir tıkla açıyorsun istediğin şarkıyı internetten. Öyle kasedi kalemle sarmakla da uğraşmıyorsun, istediğin şarkıyı açabiliyorsun. Dinlemek istediğin şarkının kasedi yoksa, öyle teybin başında bekleyip radyodan çıkınca kayıt etmek falan da yok. Hatta sunucu tam şarkının ortasında öyle pat diye de girmiyor şimdi, bil yani.

Bugün hafta sonu. Hava açıksa, sokakta deli danalar gibi topun peşinde koşup terliyorsundur. Dur bir soluklan evlat, astımın var malum. Sonra gece acili boylayacaksın sabaha kadar oksijen zerk edecekler bünyene. Burada hava kapalı, orada da kapalı olsun lan! Koşama, evde otur tüm gün, sıkıntıdan patlayarak ödevlerini yap! Gerçi üşengeçsin oğlum sen “Amaaaan, kim takar şimdi ödevleri, pazar banyomu yaptıktan sonra Şahane Pazar’ı izlerken, yaparım ödevlerimi” dersin. Eline kumandayı alıp, tüm gün zap yapar durursun  kanalları, sonra da uyuya kalırsın. Annen(m) gelir battaniyeyle örter üstünü. Şanslısın yine, burada uyuya kalırsan öyle üstünü örtecek biri falan da yok yani. Şimdiden hazırla kendini.

Uyandığında, annenden para isteyip, cips almak istediğini söyleyeceksin. Aslında cips bahane. Senin tek nihai amacın, cipsin içinden çıkacak taso. Ben senin cemaziyelevvelini bilirim! “Sevgili büyüğüm, affına sığınarak araya giriyorum, ama sormam lazım. Cemaziyelevvel nedir ve hızlı okuyabilir misin?” diye soracaksın Elimi sallayıp, kaşlarımı çatarak: “Şşt, sus bakayım! dil de pabuç gibi maşallah bu yaşta, öyle büyüklerine her soru sorulmaz!” diyeceğim.

Şimdi, burada öyle cipslerden taso falan da çıkmıyor canısı. Ama yine, iyisin, kutu kola çıkıyor. Şaşırıyorsun tabii “Nasıl yani, bildiğimiz kutu kola mı?” diye soruyorsun. Evet, bildiğin kutu kola. Hani şu, okula gitmeden Miço dergisi ve Çokonatla beraber aldığın, içtikten sonra bunla okulda maç yaparız deyip kutusunu ezip çantana koyduğun, 1.000.000 TL’ye aldığın kutu kola. Gerçi şimdi altı sıfır da atıldı be ufaklık, ama sen düşünme şimdiden bunu, cebindeki paranı biriktirmeye başla, ilerde yatırım yaparsın.

Nerede kalmıştık? Heh! Hatırladım şimdi. Yaşadığın anın kıymetini bil sevgili çocukluğum, büyüklerine ziyareti ihmal etme. Şimdi burada, orada kanlı canlı gördüğün o insanların bir kısmı hayatta değil. Büyüyünce toprağa konuluşlarını seyredeceksin sonra sen de benim gibi. Elinden hiçbir şey gelmeyecek. Öyle sessizce birkaç damla gözyaşın akacak, büyük olduğun için kimseye göstermeden hemen elinle sileceksin.

Işıklı ayakkabılarınla eve doğru yürüyorsundur şimdi,  bir taraftan kolundaki cassio kol saatinin ışığını yakıp bakıyorsundur tabii. Diğer taraftan da fırından almış olduğun somun ekmeğin ucunu kopartıp ağzına atarken,  “N’olacağım acaba ben büyüyünce?” diye soruyorsundur. Sorma! Bu çetrefilli soruların derdine şimdiden düşme! Omuzların da yük yaparsın, gelecek kaygını büyütme. Neyse çocukluğum saat geç olmadan ben gideyim, kendine iyi bak. Gece yatmadan, ballı sütünü içmeyi unutma! Aterinin adaptörünü muhakkak fişten çek, annengile de çok selam söyle, oldu mu oğlum?

 

sade-arka-plan-siyah-1

Fuat Can GEVRİ

Bir yanıt yazın