Bu Yazıyı Yok Sayın Şimdilik

İçimdeki rutubetli iklim; dışımdaki yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve yağışlı iklime muhalefet edince doğal afetlere hazır hale geliyor Dünya. Güneş insanlıktan çıkıyor, Ay görevinden istifa ediyor ve muhtelif renklerde türlü çiçek ile beyaz ırka mensup insan familyasından bir gurup solucan, beş parmağında beş mağrifet nevinden takdire şayan bir el çabukluğu ile iklimimize müdahil olmaya çalışıyor. Oysa harice giden topları toplamakla görevli bir kısım zevatın hakkına yapılan tecavüzleri saymaz isek iklimimize dahil olmak talebinde bulunanlardan istenilen dört adet vesikalık fotoğraf ile  ikametgâh ilmuhaberini, onaylı nüfus kayıt örneği ilen birleştirip bir yastıkta kocasınlar diye belediye evlendirme dairesine göndermedik mi la…
-Gönderdin abi.

-Sen nereye gittin peki.

-Kazan dairesine abi.

Sonra mütevazi bir tencerede pişmek üzere olan muhteşem bir yemeğin bana maliyetini düşünmek çeşidinden saplantılarımın olmadığını bilirim. Ve bilinsin ki eş, dost, ahbap, akraba, sevgili vb. seçiminde de aşağılık, yükseklik ve vasatlık kompleksi gibi küçük düşürücü işlerin peşinde meymenetsiz bir meze olmaktan imtina ederim. Buna rağmen şahsımızın kazanılmış haklarına tevessül eden mikropları mikroskobun lam ve lamelinden başka bir mekana lâyık görmeme gibi enteresan huylarımızın olduğunu da kamu oyuna açıklamaktan başka çaremin olmadığını bildiririm.

Neyse… Oligarşi ile yönetilen ülkelerin kanın akış hızındaki sapmadan kaynaklı tektonik sorunlar yaşayabileceğini tahmin etmiştim daha önceleri. Bir ağacın dalına konmuş serçe kuşunun gözlerini belertmesindeki anlam kaymasını düz mantıkla değerlendirme eğiliminde olan günümüz insanı için vefakâr bir monarşiden iyisi can sağlıdır. Ayrıca talih kuşları için bu verdiğim örneğin hiçbir hükmü kalmamıştır artık. Çünkü Milli Piyango İdaresinin bağlı bulunduğu Maliye Bakanlığı ve sair diğer bakanlıkların başını darbeli matkapla tava getirmedikten sonra Milli Eğitim Bakanını’nın kazanılmış hakları başka bir tarihi bahara devredilmeyecektir.

Şimdilerde gayet hiperaktif bir ölçüsüzlükle evimize, hatta mutfağımıza musallat olan sanal aşk sorunsalı ve ideolojik yaklaşımlara kendi çapımda tehditkâr yaklaşımlar sergilemeye meyyal olsam da başımızda dolanan makus talih kavramsalıyla iyiden iyiye hısım olmam kermes tarzı bu sergilemelerime engel teşkil etmektedir. Bütün engelleri aşmaya programlanmış insan familyasına bazı temel eğitim becerilerini verebilmek ve ölene kadar sıkılmasınlar diye bu familyayı ilgisiz konulara yönlendirmek adına yapılan tüm çalışmaları kınıyorum. Bu uzay çağı türünü ağzı kapalı torbalara mahkum ederek zavallı durumuna düşüren ve onlara sadece torbayı tekmeleme fırsatı veren insan mühendislerini havada yirmi sekiz kere tekmelemekle yetiniyorum şimdilik. Çünkü karpuz kabuğuna rengine veren Allah, elbette bizim pigmenti düşük renk fakiri uyuzların gönlüne göre bir yaşama hakkı sunacaktır.

Kısa çöpü uykusuz ölümlere sevk eden sistemin kodaman çocuklarına uzun uzun düşünme fırsatı verir iken elbette gülme eyleminin bir zamanlar en çok bize yakıştığını gündeme taşıyıp içimizdeki örümceklerden arınmak için çok uygun ortamlarımızın bulunduğunu itirafla 671 sayılı Şapka Kanunu’na sığınarak çeşit çeşit suçları bünyemde taşımaya devam edeceğim.

-Hatta bir zamanlar, yani çok önceden, evet bir zamanlar herkes mutluydu.

: