Barbar Dudak

sana harman olsun akasyalar

sardunyalar, çiğdemler sana harman

yüzler içinde bir yüzdür yüzün

sen gel de bunu bana anlat

bana anlat kendine diyemediklerini

keşfet beni, düğümle beni bir zaman

sana hayrân olsun “kutsal roma”

hayrân olsun “grande ottoman”

kısaldıkça uzuyor yollar

uzadıkça kısalıyor

alenî biçimde sîneme fırlattığın o gözlerin

bana bir sâlâ, bana bir âb-ı hayat

sana ferman olsun iki doğu

iki batı sana ferman

dehlizlerime dolsun aç nefesin

allah hoş görsün, daha nelerin

sana dermân olsun tenimdeki müzekker ilah

bıyıklarımdaki diken, gül yanağına dermân

sana kurban olsun gizli bütün localar

simetrik geyik boynuzları, gabardin kırlangıçlar

özensiz o rönesans mîmarisi

o maskulen doğu, o feminen batı

sana kurban olsun

ne var ne yoksa sana kurban

işte seninle güzel ziynetlerin

kumaşların seninle güzel

sen ki, lafa kolaydır, sen

törpülenmiş bir ömrün azmi, bahânesi

bitmekte olan bir güzelliğin son raddesi

derhâl kurban olsun sana

anayasanın birçok maddesi

devâm ediyor bakalım

şarkılar, manifestolar ve kahveler

etsin tabî ki devâm ediyor

seninle daha şıktır cumârtesiler

lütfen cumârtesileşelim, ama lütfen

pazarlaşsın eller, salılaşsın, çarşambalaşsın

biz cumârtesileşelim, bak ama lütfen

sana armağan olsun aşkın bütün dolayları

insanız, kırılganız, sevişgeniz

senin sîmâna yansıyan bu iksir

bu monolog belâgat

vay aman yârabbi, bu da nedir

allah’ı gör yürü özüne

aman mevlâm, nedir bu

gözlerinden kalbime bir tercümedir

hakkın sûreti sinmiş yüzüne

sana armağan olsun

zaman, mekân, eşyâ

ve dâhî bütün bıldırcın yumurtaları

sen olmazsan düzen sekteye uğrar

üretim durur sen yamacımdan çekilirsen

uçaklar birer tenekeden kuş

arabalar birer demirden eşek

derim ki bu hazzın dibini biraz daha eşek

sen şimdi bütün gözlerinle bana abanarak

koparabildiğin kadar kopar göğsümdeki göğü

sömürebildiğin kadar sömür

sana armağan olsun

oldukça sıradan, fazlasıyla fiyakalı

ve kısmen tadına doyulmamış bir ömür

pâyidar zaraman

Bir yanıt yazın