- bana öyle bakma m.
yüzüme tüküren aynalar ne yana dönsem
kaşlarını çat, kuşlarımı uçur
ölünce gidebileceğim bir çocukluk bırak bana
öyle bakma
ızmarit ve sardunya ve deniz kokusu
buhurdanı yüreğimin
süz beni koytak gecelerin gömleğinden
ilk gençliğime dokunma
kaldır beni ölünce düştüğüm yerden
bana öyle bakma
sar kuru çınar yapraklarını
ıslak çınar yapraklarına
ateşini getir dilarânın
ilk öpüşüme şahit olsun
bir kovboy şapkası ve ıslıksız dudakların
bana öyle bakma m.
susadım, sessiz kaldım
seslen adımı
o adım ki herkesten sakladım
ara sokalardan birinde değiştim
yan mahalleden biriyle
ok ve yay karşılığında
herhangi bir savaşta
söyle o adımı
söyle ki anısız kaldım
bana öyle bakma
budama parmaklarımı,nefes alamam
iki ağaç bırak geriye çocukluğumdan
‘yalnız’ ve ‘erik’ olan
imkansızlaşmasın ölümü satın almam
yasemin çiçeklerinin hafızalarından
bana öyle bakma m.
asla sesini duymadığım kanaryalar
kanayan aryalar söylerse şimdi
kafiye olsun diye değil gerçekten
acı biber sürer ağzıma babam
bir parça kaya,kan
ne kötü bir hatıra
polislerden ilk kaçmam
bana öyle bakma
künyemi okuyamıyorum telaştan
bana öyle bakma m.
yanlış belletilmiş bir hayat bilgisiyim
en çok unutulmaya yakışan
yarışan senle ve hep kaybeden
bu yüzden acı verecek en çok
yanışımı izlemen
bana öyle bakma m.
yanamıyorum bile sen izin vermeden
bana öyle bakma
azalt ve azad et beni
dul gözlerinden
2009
ⓘⓓⓔⓑⓘⓨⓐⓣ
Deniz Zehra