Ayça’ya…
Çürüyen her meyveden bir tohum
Her tohumdan yeni bir ağaç biter
Toprağa düşen hiçbir anneden yeni bir anne yeşermez.
Gözümü kararttım, kendimi sildim
Bir kabusa müptela oldu ahım
Ben annemi sadece on yıl görebildim
Sana çok ihtiyacım var Allah’ım
Eceli geçemem
Ayrılık kelimenin katili
Bin sofradan bir bahar içemem
Öteydim şevkten, sevdadan, uçmaktan öte
Dertten öte; öteydim zevkten, hazdan
Uzun saçlarına kalbimi bağladığım
Kanseri kaldıramadık aramızdan
Gücüm yetmiyor bildim
Bildim, nasıl kararır birden sabahım
Ben annemi sadece on yıl görebildim
Sana çok ihtiyacım var Allahım.
Bilmezler, el ayak çekilince
Nasıl bir rüyaya kilitlenir gözlerim
Yastığım, ranzam bir uzvum gibidir çoğu
Sağım, bir uzvum gibi
Solum, bir uzvum gibi; bilmezler
Kör bir bıçak gibi kesip attım hepsini
Sırata yoğrulan karkas etlerin içine
Kara dayandım, rüzgara yağdım
Bağdan bahçeden geçtim
Olmadı…
Bir vardım bir yoğdum , deliye çıktı adım
Göğe merdiven dayadım
Olmadı…
İki bin on dörtte ben doğdum
İki bin yirmi dörtte annem öldü.
Sana çok ihtiyacım var Allahım.