Açık Yara Farkla Yazılmış Mektup (1)

DSCN3255

Boynunun sarılmak kokan yerinde  bir martı çığlığı

ellerinde mevsim eriği bir çiçek

tuza basıyor yaraların tadını

tuza basıyor  maket denizlerin, çubuk krakerin ve çayın

pembe bir kitapta toplanmış olan Sabahattin Ali’nin

küçük kızların  ve ablalarının

yara alan yanlarını…

 

 

Lal kesilmiş kayalar kadar sahilciyim

sulara girmiş  kızıl bir güneş kadar  cüretkar

paramparça olmak nedir bilmeyen kum

tıp ilminden damlayan narkoz

hüznün kollarında vasıfsız kalınca

sevişmeden  vazgeçmeye kifayetim…

harp diyarında cennet kalan   mektuplar

bilmem ki bu  kitap kahramanları

neden yazarlarına   aşık olmazlar…

 

 

Bak sevmek gençliğime zor kullanıyor

şimdi    bilenmiştir   ayrılığın hevesi

ve  her şeyi kendinden  bir anne sanıyor

tükeniyor  sana bereketli  sermayemin iksir çilesi…

 

 

Ormanların  olurdu koşmalarıma  kör bağlayan

hazin sonların  öldüren  sevinçleri

kayıpların olurdu  ellerimden geçip duraklara sığınan

nerde perdesiz buluştuğumuz  gövdemin gölgesi…

 

 

Artık  aşktan munfasıl   sefam

tuz bastığın yaralar kendi sahilinde

annemin solmayan   kasıtlı güzelliği

kapanmayan bir çekmece  gizinde

al beni senden  geçmiş gibi yap

al beni  bu dünyada bitmiş gibi yap

bana saçlarından kalan  kırgın bir naz

işte bir yutkunmanın   alevlenen şemleri

kopmadan fırtına…. mezarla  azarla beni

ve martılardan susmasını hadsizce iste

annemin solmayan kasıtlı güzelliği

hala içimin çekmecesinde…

 

Çölden gayri leylaya inanmadım ben

içimin tufanında arta kalan çölden

sıratı koydum kavuşmaya oradan  sana geçilir

hançer bildiğin  ağrıyı al sapla bana

boynumun sarılmak kokan yerinden

susuz kalmış bir martı çığlığı yükselir

ölmedim yeniden doğmazsın diye

ölmedim  yeniden sevmezsin diye

oysa sevmek gençliğime zor kullanıyor

sıratı koydum kavuşmaya

sevgilim yaşadığın tende trenler geçmiyor…

 

 

iDEBİYAT

Feyz Kariha

Bir yanıt yazın