Yakub’un yurdundan göçü -kalbimden-

Hem nasıl ki Yakub’a Yakub kadar değer versem
Belki ruhumda bir sinek ile aynı etkiyi yapardı.
Oysa esasta şu göğsüme cihan dahi toplansa ağır basan Yakub olur

Vehm ile çürüttüğüm vicdan muhasebemde
Bin yetimin gözleri Yakub gibi bakamaz

Belki Yakub’u atsam da umut koysam adını
Bendeki bu çaresizliği anca tercüme eder.

Evet bir vakit derdim: umut elbet kötüdür
Ama aynı zamanda nefes kadar hayatidir.

Şimdi şu arz dökülse Yakub çıksa karşıma
Şükür etmekten belki bakamam sıfatına

Ben nice hurafeyi onun için türettim.
Bağladım gözlerine -haşa- belki put ettim.

Her teline saçlarının bin bir şiir asmışım.
Nice koca karıya önder olup koşmuşum

Ah göğsümde sıkışan Yakub’un hatrı için
Tenden tene dolaşan nice çaput yerine
Kalbimin her zerresine tutup umut bağladım.
Öyle ki katman katman düğüm şimdi her yanım.

Daldığım her hayalden boğularak çıkmışken
Şu üç aşklık dünyada konuşmayı iş sanıp
Unutmuşum yürümeyi harekete geçmeyi…

Ama artık kurtulup şu batmanca ağlardan
Yepyeni bir şevk ile umuda koşmak gerekir.

Artık vakit her duayı fiili yapma vaktidir.
Meleklere kutsatıp Yakub güzelliğini
Her gece özlem ile dolup taşma vaktidir.

Şimdi gidiyorum ki ziyan olmasın zaman
Elbet hesap dönerse layığımla gelirim.

Zeynep KAPLAN

Bir yanıt yazın