İskender Kebap ile Söyleşi

piranha-prn-203-176000-207828

 

Feyz Kariha Sordu..

� Bize gizli şiirlerinizden bahseder misiniz biraz �

– Nasıl bahsedilir siz hiç bahsettiniz mi acaba? Ayna ayna güzel ayna var mı kezzap döktürecek kadar çaresiz bir yapılanma!

– Bahsedecek kimse çıkmadı henüz bize, Yoksa mazi kilidini kullanırdık, Uykulu bir kulağa fısıldayarak… Sabaha kilit altında olurdu, çok fazla kilit…

– Kilidimi kırıp da beni ölüme mahkum etme bebeyim.

�Peki madem dağ dağa benzer mi yalnızken �

– Ben böyle mahpus hayatına alışmışken, hem ağlayıp hem gülerken ve de tavize müsait olmayan bunca üsluba yan gözle bakmaya dahi cesaret edemezken cüretim mazur görülsün. Dağın bir ucunda Ferhat diğerinde şirin varken bütün dağların iklim özellikleri ve bitki örtüsü aynı olacaktır. çünkü dünyanın en güzel dağı yârin tomurcuk göğüsleridir (hadi yayınla) gayrısı hep aynı..

– Bunu bu şekilde yayınlayamayız biliyorsunuz!
�Sigara dumanı mı tütün tarlası mı �

– Sigara dumanıyla başlayan dünya maceramızda tütün tarlasının hayalini hiç kurmadık. Çünkü biz yetinmeyi marifet sayan zibidilerdik. Hal böyle olunca da bütün tarlalardan nasibimiz kesilmiş olacak ki hayatımda hiç tütün tarlası görmedim ama kısa marlboroyu çok severdim. Pahalı olduğunda kısa winstonda karar kaldım. Beş yıldır içmiyorum. kısa marlboroyu bozdular mı acaba…

� Bir tercih yapmanız gerekirse gülsarı mı zilha mı �

– Gül sarı Aytmatov’un malıdır ama gıptayla bakılasıdır. Hem atlar binmek için değil özlemek içindir. Zilha ruhumun dehlizlerinde devinim halinde bir o yana bir bu yana salınan hiç olmamış ve olmayacak bir acem kızıdır. Yani ikisini bir birinden ayırt edememekle birlikte satlıcan daha kardeştir bize. Aramızda kalsın ama çocuk..

– Elbette bunu asla yayınlamayız, lütfen bize güven teknenizden batmayan bir yer verin.

� Üstü açık bir dünyada âşık olmak dışında neyi koşturmak isterdiniz. Yahut neyi koşturuyorsunuz gönlünüzce şu gökyüzü meydanında. �

– Ruhum gökyüzü denizinin en sağlam yüzücüsüdür ama dirlik vermiyorlar. Dirlik verseler daha güzel yüzer, daha güzel yemek yerim. Toplumu sevmiyorum bu yüzden. Kan bağım olmadığı müddetçe topluma hiç de iyi gözle bakmam yani. Çünkü toplumun her bireyi kendi boklarını yer ama topluma karışınca yedikleri boka karşı dururlar. Toplumu bu gökyüzünde pir ü pak koşturmak lazım hafız. Buna çok ihtiyacım var evet.
� Kafam güzel ne demek. Keloğlan da güzel midir aynı lugatta �

– Keloğlanla tanışıklığım ervah ı ezelden. Sever kendileri beni, ben de saçları dökülmüş bütün mazlumları severim. Güzel insanların içlikleri de güzel olur kanaatin olsun. Uçuk bir kafanın yanılgılarından daha öte uçmalar içre uyanabiliyorum. Uyanmak kafanın olduğundan daha güzel bulunmasıyla doğru orantılı bir surette (bu kelimeyi her cümlenin ortasında kullanmak suretiyle komikleşen beyinlere çok gülüyorum) göğsüme zerk ederken beynime intikal eden uyanıklık hormonları kafamın güzel olmasına sebebiyet verir. Uyanık bir kafanın saldırganlığında tutunmak lazım dünya denilen otele..

� Dergi işindeyken, bir derginin içindeyken üzerinizde nasıl bir giysi var gibi hissediyorsunuz �

– Çıplak hissediyorum.

� Son olarak bize bişi sormak ister misiniz? Özendiyseniz içinizde kalmasın �

– Kendinizi fazla yıpratmayın, bol bol koşun…

sade-arka-plan-siyah-1

Bir yanıt yazın