ÖFKENİN NAMUSU

Beyaz önlüklü laborant test sonucunu söyleyince kan beynine sıçramıştı:
-Kan tahlili gösteriyor ki bebeğinizin genetik olarak babası siz değilsiniz. Bunu kesinleştirmek için bir test daha yapıldı. Ama üzgünüm. Eşiniz durumu size açıklayacak.
Üç aydır beslediği, gözü gibi baktığı çocuk kendinden değildi. Hastane koridorlarını bağırışlarıyla inletti. Çılgınlar gibi ‘Hayriye, Hayriye’ diye bağırıyordu. Öfkeden ruhu bedeninden kalkmıştı.
Hayriye de sesi duymuş, kocasına doğru yürüyordu. Yüzü sapsarı ve yorgundu.
-Kocacığım bir karışıklık varmış. Doktor ark… Demişti ama sözünü bitirememişti. Hakan hemşirenin elindeki malzemelerden bisturiyi kavradı. Hastabakıcı engellemeye çalıştı ama gözü dönmüştü. İki üç adımda herkesin çığlıkları arasında karısının midesine bisturiyi sapladı. Çıkardı, bir daha sapladı.
Yaralarını tutmuş, diz çöktü. Gözündeki ışık sönüyordu. Konuşmaya, bir şeyler söylemeye çalışıyordu. Başhemşirenin seslenmesine kalmadan iki güvenlik görevlisi gelmişti. Olay kontrol altındaydı. Sedyeye kondu. Ameliyathaneye doğru yarış başladı. Hayriye yoğun bakıma giderken Hakan çoktan kelepçelenmiş, Polis noktasına götürüldü. Ama öfkesi dinmemişti. Yorgun bir kısrak gibi soluyordu. …
Olaydan yarım saat sonra gözaltı işlemleri tamamlanmıştı. Komiser Kenan tutanak yazmak için kocanın yanına geldi. Bir sigara uzattı. Kanlı elleri kelepçeliydi. Elleriyle yaktığı sigaradan bir nefes çekti. Polislerin önünde duran komiserin sesiyle durgunlaştı;
-Karının durumu iyi değil, hayati tehlikesi devam ediyor. Allahtan yaralar derin değil.
-Canı cehenneme, bana yapılır mı komiserim? İnsan niçin yaşar? Namusu için değil mi?
Kenan komiser sesini yükseltti:
-Evet. İnsan namusu için yaşar. Ama kocasının öfkesi için ölmez.
-Çocuk benden değilmiş.
Genç memur yazdığı tutanağı adamın önüne attı;
-Hayriye’nin de değilmiş. Ne yapacağız şimdi?
Hakan hiçbir şey anlamamıştı:
-Nasıl yani?
– Eşinin doğum yaptığı hastanede dosyalar karışmış. Sizin bebeğinizin yerine başka bebek size teslim edilmiş. Sağlık bakanlığı konuyla ilgili soruşturma açmış. Hayriye ile konuşmuşlar. Ve kadıncağız bunları sana söyleyeceği sırada sen onu doğradın.
Hakan’ın elinden sigara düştü. Ellerine baktı. Parmaklarını ısırdı. Oturduğu sandalyeye yığıldı.

Bir yanıt yazın