Sevgilimin beni bulduğu yerde
Asırlık ihtiyar gölge
Körpe bir çınarı sayıklıyor
Kendini kül edemeyen güneş ne dese boş
İhtiyar bir gölge
O körpe çınar özleminde…
Benim sevgilim
Düzenbaz bir bilgenin elinde
Kamburunda çiçekler beslerdi
Ağzından öptüğü her çığlık
Yuvasına pas tutmuş bir çivi
Ah benim sevgilim
Sevmeye ramak kalmış bir dilde
Ezberinden ve dahi hiç eksiksiz
Modern bir gitmek çözerdi…
Ben
Kaçmaktan sayılıyorum
Sorular
Ve ateş eden mayınlı yollar
Harlanan menzil
Ayaklarıma dolanan bir ikindi serinliği
Yastığa dağılmış rüzgâr ve hırçın saçlar
Dedim yolda kalmaz hiç bir mana
Hayranlıklar, ıslak patikalar
Dua eden ağaç ve kıkırdayan taş
Uykusunda bir kimya
Ahi kapısı, kelebek ölümleri
Yolda kalmaz ve haylanmaz
Yürümenin karşılık bulmayan dünya izleri…
Sevgilim, bu ağlamak sana,
Şu sinemden fırlayıp uçan niyaz
Gökleri karartıyorum sana yakararak
Mendilin ucunu yakan uçurumdu göğsümü gıdıklayan
Gözlerime çektiğim beklemenin buğusu
Sevgilim senin annen benim
Şu rahmin yetimi tüm çocuklar senin
Gökleri karartıyorum gözlerimi kısarak
Çok mu ayrılık boynundan Allaha sarılamamak…
Cepte biriktirilmiyor bazı şeyler
Öyle yürürken ağır aksak yahut son sürat gençlik dolaylarını
O şeylerin kendine akacak bir misleyn bulmasıdır
Belki de budur incenin beyazı..
Benim sevgilim
Beni bulduğunda
Körpe bir çınarın mezarında
İhtiyar bir gölge idi…
Feyz KARİHA