A
Güldün ya
Kırmızı mevsimleri yola getiren adımlarla
Rahipler
İmamlar
Haham başların
Behram’ı adam ediyor şimdilerde
Şimdilerde şehirler sakıncalı birer tendir
İliklerim nakle hazır
Kemiklerim mütevâzi
Ellerin elbette ettendir.
Seksen ikinci vilayetsin ülkeme
Altmış altıncı varlığım
Varlığına armağan olsun.
Payeler ve rütbelerle
Nefes almaya başlar ölüler
Deliler birer nefes daha çeker tütünlerinden
Yolum Nepal’a düşer bir zaman sonra
Köprüler kurarım
Hanlar, hamamlar yaparım
Tibet abat olur
Bahar olur Sahra
Kalahari
Nabip
Bahar olur.
B
Güldün ya
Bir ucundan diğerine koşarak arzın
Hayalinle aklıyorum kuduz köpekleri.
Böcekler ve ürkek akreplerin
Üzerini örten toprak örtü
İçimi harabeden dürtü
Lazı
Çerkezi
Kürdü kadar
İnsanca yaşamak bahşediyorsun bana
Türk oluyorum birden
Rüzgâra kafa atıyor sümüklüböcek
Bir orangutanın tepesi atıyor
Maymuna dönüyor Bay Darvin…
Hidayete ermede rekor kırıyoruz şahanem!
Bak imanımız dinden çıkıyor.
C
Güldün ya
Oynak parmaklarında naif ağıtlar
Vadilerin alacakaranlık
Ovaların doğurgan
Bereketlidir dağların.
Yanılgısı olasın Descartes’in
Freud’un
Sokrates’in yanılgısı olasın.
Yengeç Dönencesinden tut
Ekvator çizgisine değin
Bitki örtün
Yeryüzü şeklin
Örneğin, modelin
Öyle beğenilesi ki
Boynundan ayak bileklerine kadar
Diktana mahkûm oluyor yeryüzü
Ve gökyüzü
Safran rengiyle selamlıyor yamaçlarını
Kaburganda yaşam buluyor ecel
Kadını kutsuyor Tanrı.
D
Güldün ya
Yıldızlar asılır kirpiklerinden
Sabbah’a mezar olur Alamut.
Hatun kişi niyetine
Aşkın keşfine çıkarken huriler
Cennete ilhamdır ağzın
Cennete sultan olursun.
Ve dünya yaşanılası değildi zaten
Gökdelenler kanamalıydı çoğu zaman
Çadırlar, obalar kanamalıdır.
Fakir fukaranın sobasına uğrar mutluluk
Yırtık urbalı insanların köylerinden
Kasabalarından geçer katarlarla
Çırılçıplak kalırım ellerinde
Ergen olur sümüklü çocuklar
Babalar çocuk kalır.
idebiyat
Ömer Faruk ÜNALAN