Ağırlama

cennet

 

 

Vandalların hüküm sürdüğü coğrafyalarda

Coğrafyasız kalmak gibi bir şeydir

Vatansız bir karıncanın koşar ayak sevmesi bizi.

Milli tarih derslerini arananlar listesinden çıkarmak sevgilim

Bir müddet zaman kazanmaktır İbrahim’e

Ne işimiz var yoksa

Okul gibi çağ dışı mekânlarda

Yaşasın ot

Börtü böcek

Sapan taşı

Yaşasın parmak izi, don lastiği

Ölümlerim.

 

Her trenin bir gidişi vardır Afrika’ya

Ağır, aksak, yaralı

Ve dahi sürüyerek ayağını

Bir de dönüşü elbet

Elmaslar, zümrütler

Ağulu kıymetlerle.

Yükte hafif pahada ağır ne varsa

Zayi olur sağır sultanların elinde.

Kor yanaklarında salınan neşeli ağaçlar

Isınma ihtiyacımdan asi

Sahibinden beridir.

Arabesk bir teferruattır aslında

Gelişmede öncelikli göğüslerinde

Ekmek davası, aş davası…

Nefes almak nevi önemsiz detaylara gülmek

Türküsü gelmiş maço asının kederidir.

Çünkü her dudağın mizacıdır öpülmek

Her dudağın kaderi…

 

 

            idebiyat

ö[̲̅m̲̅][̲̅e̲̅][̲̅r̲̅] [̲̅f̲̅][̲̅a̲̅][̲̅r̲̅][̲̅u̲̅][̲̅k̲̅] ü[̲̅n̲̅][̲̅a̲̅][̲̅l̲̅][̲̅a̲̅][̲̅n̲̅]

Bir yanıt yazın