Aşkın Ölümü

17dacb3623592b9ccb907c5296b185de_1276115054

Öylesine bir masalmış hayat

En gri yalnızlıkların kol gezdiği

Öylesine bir masal

Ne kadar az

Ne kadar kısaymış ömür

Sevgili

Beni saraylardan çadırlara sür

Çünkü şu saatten sonra

Kış kabahat, yaz kusur

Beni saraylardan çadırlara sür.

 

O nasıl bir bakış, nasıl nazdı

Nasıl geldin nasıl da gittin öyle.

Rast mıydın, nihavent mi, hicaz m?

 

 

Hiçbir şey olmamışçasına yatmak değildir hayat

Haykırırcasına yaşamaktır.

Ömrümün özeti

Düşüncemin kemiği

Ruhumun eti

Sana bakan, insan ırkının aczini görmeli

Büyük laflar edenlerin yüzüne tükürmeli.

 

Bu topraklar

Üzerinde saltanatlar sürülmüş bu topraklar

Sensizliğin matemini tutmakta

Tüm zamanların en büyük filmi

Bitmekte.

 

Toplanmış başına en yitik sevdaların kahramanları

Uçanlar, kaçanlar, in, cin

Oysaki canan ne kadar güzeldin.

Seni anlatmaya yetmiyor akıl

Acizlik mesleğinin püf noktasıymış

Saçlarım arasında senden kalan bir kıl.

 

Yolumuz aşk yolu

Ne fırtına tanıdık ne dolu.

Ve bin yıldır peşinden koştuğum bu sevda

En tükendiğim anlarda can verdi bana.

Muhtaç etmedi beni haine,

Sırtlana, yılana…

 

Ey gönlümün zümrüt tepelerine

Çadır açmış sevgili

Sevmelerin bedeli ödendi:

Bana mecnun

Sana Leyla dendi.

 

 

Ömer Faruk ÜNALAN

 

Bir yanıt yazın