A.

DSCN0397

 

Adım adım hüsrana çoğalan bir türün
Alt türlerinden ibaret değildir ömrüm
Sömürü düzeninin tankları ve teçhizatları
Uzun namluları zaptiyelerin
Raptiyelerine naylon olsun.
Haylaz çocuklar ikliminin kara kaşlı kadını!
Kış ne ki, yaz ne ki
Bahara ne hacet var.
Kakülünden doğarken koca bir cennet
Gölgende konaklarken kervanlar
Cehennemsiz bir ülkenin tadına vardım
İhanetsiz ellerinde.

Şimdi batmak yok bize
Ölmek yok iki de bir
Beni çöplüklerden toplayıp
Sırtındaki ülkeye çivile
Bir zaman sonra göçer kavimler
Çağlar açılır nasılsa
Çağlar kapanır
Ve biz çağdışı severiz birbirimizi.

Ne vakit hüsrana uğrasa
Fukara şarkıların ertesi
Zengin bir cumartesi oluyorsun bana
Ne vakit vurulsa gizlerim
Kısa menzilli füzelerle
Dingin bir kıyamet oluyorsun.
Ey yangın bin gazinin tripolisi!
Kendinden bir sen ver bana
Ruhunun heykeli dikilmeli
Göğsümün ortasına.

Fotoğraf: Ö. F. Ünalan

 

idebiyat
Ömer Faruk Ünalan

Bir yanıt yazın